Söyleşi

İhsan Kabil'in Film Şeridi'ine değinen yazısı

00.00.0000 00:00

SİNEMA MECLİSİ

Televizyonun ‘olması gereken’ işlevlerinden birinin eğlendirmenin veya daha doğrudan insanların vaktini almanın yanında onlara hayata dair düşünmeye fırsat tanıyacak programlara yer vermesi gerektiği herkes tarafından bilinir. Bu kitle iletişim aracının önemli sayılacak mezkur kuralı nadir uygulansa da, Ali Murat Güven’in birkaç haftadır Cumartesi akşamları Cine5’te yapmaya başladığı Sinema Meclisi adlı program önemli bir boşluğu dolduracak gibi görünüyor. Sinema yazarı olarak genel anlamda sinema meselelerini kendi perspektifinden ele alan Güven, bu kez sektörün içinden isimlerle ve diğer disiplinlerden uzmanlarla sinema konusunu masaya yatırıyor. Sinemanın temel sorunlarını ele alma gibi bir gayret içinde olan program, televizyon yayın mantığı ve dizilerin etiği gibi konuları da bir sorumluluk dairesi içinde işliyor.

FARKLI PROGRAMLAR

Sinemayla ilgili bir diğer farklı ve önemli program da bir yılı aşkın bir süredir Film Şeridi başlığıyla Tv Net ekranlarında seyirci karşısına çıkmakta. Psikolog Mustafa Ulusoy tarafından hazırlanan programda dünya sinemasından seçilen önemli bir film, bir konuk eşliğinde öne çıkarılan kimi sahneleriyle inceleniyor. Felsefi, estetik, psikolojik ve manevi açıdan bakılan filmlerde, sinema-seyirci ilişkisi anlamında televizyon seyircisine bir filmde ilk bakışta farkedemediği önemli noktaları açıklamayı hedefliyor.

Tv ekranlarında genel olarak fragman, kısa yorum, röportaj ve tanıtımla yer alan sinema programlarının yanında bu tür programlar sinema üzerine daha derin bir açı kazandırabilir. Yerli sinema özellikle nicelik bakımından belli bir atak yaptı gibi gözüküyorsa da, seyredilebilirlik, muhteva, seyirciye ulaşma, sektörel hukuki düzenleme açısından sorunlar yaşadığı ortada. Gişede başarı sağlayan filmlerin seyircinin ne tür boşluklarından yararlandığını biraz hassasiyet sahibi kişiler hemen farkedebilmektedir. Öte yandan, festivallerde başarı sağlayan ama izafi olarak çok daha az seyirciyle buluşan filmlerin de farklı etik problemler yaşadığı ortada.

DAĞITIM SORUNU VAR

Diğer yandan, dağıtım ve kopya sayısı problemi de eli yüzü düzgün yapımların bir başka problemi olarak ortaya çıkıyor. Kültür Bakanlığı’nın mali olarak desteklediği kimi filmlerin muhtevaları ya da Bakanlık ve Tanıtma Fonu tarafından desteklenen kimi festivallerde gösterilen bazı filmlerin mahiyeti genel sinema resmimiz manasında yeterince şey söylüyor. Oyuncunun drama kapasitesinden, filmlerde yer alan kaba argo ve cüretli açık görüntülere kadar sinemamızda ortaya çıkan meselelerin bu tür programlarda tartışmaya yatırılması bir ehemmiyet arzediyor.

Kendi kültürel kimliğiyle hemhal olmuş bir sinema anlayışının evrensel manada da insanlığa çok şey kazandıracağının bilinmesi gerekir. İnsanlığı içinde bulunduğu buhrandan çıkarmada yapıcı ve onurlu bir sinema anlayışının pekçok işlevinin olduğu tahmin edilebilir. Ne yazık ki değişik endişelerle insan ruhunu sağaltıcı bu yaklaşım tam manasıyla sinema sanayiine hakim olamıyor. Seyirci ve insanlık bu çok yönlü sanatın konformist ve tüketimci, dolayısıyla tüketici çehresiyle karşı karşıya gelmek zorunda kalıyor.

Star gazetesi, 23 Mayıs 2010

© 2013 Mustafa Ulusoy. Her hakkı saklıdır.